4 Ocak 2011 Salı

Kritik Galibiyet

Yeni yılın ilk iş gününde metrobüsle salona doğru yol alırken ne Efes maçı heyecanı ne de Galatasaray CC mağlubiyetinin moralsizliğini yaşıyorduk. Zaten iş günü olmasının da etkisiyle olsa gerek salon çevresinde de salonda da pek bir coşku yoktu öyle. Her ne kadar resmi anons gelmese de maçı 7-8 bin Fenerbahçe taraftarının izlediğini sanıyorum. 


Vidmar'ın sakatlığının ardından zorluk düzeyi yüksek her maçta olduğu gibi maçın başında hücumda da savunmada da ritm bulmakta çok zorlandık. Buna Rakocevic'in ve Kerem Gönlüm'ün ilk dakikalardaki üstün oyunu ve Fenerbahçe'de  geçen sene bugünkü rakibin forması altındayken en çok uğraşılan Kaya'dan başka direnç gösteren kimsenin olmaması da eklenince ilk periyotu geride tamamladık. Açıkçası ikinci periyot Fenerbahçe adına değişen pek bir şey olmadı; ancak Efes'in de ilk periyottaki hücum üretkenliği ikinci periyotun ortalarına doğru yavaş yavaş düşmeye başlayınca maçın en az sayı atılan periyotunu yaşadık.
İkinci yarının hemen başında bulduğumuz sayılar ve devamında gelen savunma direncine Efes'in ilk 7.47'ye kadar sayı bulamaması da eklenince Fenerbahçe beraberliği yakalayıp ardından da 6.37'de ilk kez öne geçti. Bu dakikadan sonra taraftarın da verdiği inanılmaz destekle Fenerbahçe hücumda daha doğru tercihler kullanmaya ve her zaman olduğu gibi doğru hücumların verdiği enerjiyle savunma direncini artırmaya başladı. Nitekim 25. dakikadan 32. dakikaya kadar süren 11-0lık seride maçın kopmasında büyük rol oynadı. Üstüne bir 12-3'lük seri daha eklenince zafer kutlamaları erken başlayıp takım da taraftar da erken havaya girince son dakikalarda Tanjevic döneminden hafızlarımıza kazınan o korkulu rüyalı maç sonlarından birini daha oynadık. Ancak son dakika içinde Tomas'ın akıllı sayılarıyla çok kolay bitebilecek bir maçı zor da olsa kazanmayı başardık.


Yine bazı isimlere parantezlerimizi açalım;
Roko Ukic; sakatlığın izlerini üzerinden ilk kez bu maç atmayı başardı. Kırılma anlarında kritik sayılarla yine "Bu benim takımım" dedi. Ancak ben, sanki Jasikevicius transferinin üzerinde bir tedirginlik yarattığını sezdim. Ukic'e Sarunas'ın onu yedeklemek için orda olduğu daha net hissettirilmeli bence.
Kaya Peker, Vidmar'ın sakatlığının ardından üzerine yüklenen ağır sorumluluğun bilincinde gerçekten inanılmaz bir özveri gösteriyor. Kendimi bugün iki Efesli arasında girdiği mücadele sırasında reklam panolarının üstünden düştüğü pozisyonda Kaya'yı ayakta alkışlarken yakaladım. Benim gibi sert bir Kaya karşıtı bile bu hallere geldiyse Kaya artık bünyelerde kabul görmüştür diyebiliriz.
Marko Tomas, bugün hücumda çok yüksek motivasyon ve özgüvenle oynadı, Cibona günlerine nazire yapar gibiydi. Dileğimiz onu hep böyle görmek elbette. 
Sarunas Jasikevicius hakkında burada kendi takımımın oyuncusu olarak yazı yazmak bile inanılmaz bir duygu. Henüz takımla antremana çıkmamasına hatta lisansı bugün çıkmasına rağmen ilerleyen maçlarda izleyeceğimiz Saras'tan kısa kesitler sundu. Sayıya dönüşen 3 asist kadar da diğerlerinin beklemediği anlarda gelip sayıya dönüşemeyen müthiş paslar vardı. Daha geçen hafta Ukic dinlenirken takımın Greer önderliğinde saçmaladığını düşününce Jasikevicius çölde bir vaha gibi adeta. Hakkında pek bir maç değerlendirmesi yapamıyorum; çünkü henüz kendime sahadaki 13 numaralı oyuncunun Saras olduğunu inandırmakla meşgulüm.


Aslında Lavrinovic'in bir türlü olmaması, Preldzic'in yine yokları oynaması, takım savunmamızın ritminin sezon başına göre çok düşmesi, son periyotta laubali tavrımız nedeniyle maçı nerdeyse armağan edecek olmamız gibi yukarıdaki olumlu noktalara karşı açılabilecek pek çok olumsuz parantez de var. Ama kalitesi düşük geçen ve uzun süre geride götürdüğümüz maçı iyi bir geri dönüşle aldığımız varsayımı ile yazıyı kapatıp o olumsuzlukları şimdilik kritik bir dönemdeki kritik galibiyet hatrına erteleyelim. 


Son olarak Jasikevicius ulan !


Not: Efes Pilsen tararfı Maçın esas oynanması gereken günün Pazar olması ve Saras'ın lisansının bugün çıkarılması gerekçesiyle itirazda bulunmuşlar. Olumsuz bir sonuç çıkacağını sanmıyorum ama değinmeden geçmeyelim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder