Olayla ilgili bizzat olay yerinden aldığım bilgilerde olayların kıvılcımı ile ilgili olarak basında yazan haberlerden farklı bilgiler gelse de bu olayın kabul edilebilir bir tarafı yok. O insan demenin mümkün olmadığı yaratıkların hangi düşünceyle hangi zihniyetle kendi çocuğu, kardeşi yaşındaki sporculara saldırdığını açıklamak imkansız çünkü. 15 yaşındaki çocukların burunlarını kıracak derecede hayvanlaşabilmek için nasıl bir psikolojiye sahip olmak gerekir bilemiyorum, anlayamıyorum.
-Amacı insanın kişisel gelişimini ve fiziksel sınırlarını keşfini sağlamak olan spor aktivitelerinin bunları sağladığını gel de anlat bakalım artık sen bu çocuklara.
-Gel de anlat bakalım o çocukların antreman yaptığı sahalara yazdığın "Spor Kardeşliktir" sloganını.
-Hadi anlat bakalım ebedi dostluğu.
-Gel de anlat bakalım o artık unutulmaya yüz tutan dostluk hikayelerini, aynı evde yaşayan Fenerbahçe ve Galatasaraylı futbolcuları...
-Ne anlatırsan anlat o çocukların yüreklerinden ne bugün yaşadıkları korkuyu silebilirsin ne de bugünden sonra yaşayacakları nefreti.
Fenerbahçe formasını giyen "Taçsız Kral" Metin Oktay, Galatasaray formasını giyen de Fenerbahçe efsanesi Can Bartu. Jübile maçında Fenerbahçe ile karşılaşmak isteğini ileten Metin Oktay'a Fenerbahçe yöneticisi Eşref Aydın'ın 10 dakika da Fenerbahçe forması ile oynaması şartı sunmasına "Şeref duyarım" diyerek cevap veren efsanedir Metin Oktay.
Yazımızı bir Fenerbahçe erbabı olan İslam Çupi'nin Metin Oktay ve Galatasaray üzerine sözleri ile noktalayalım:
"Galatasaray'ı içine yapıştıranlara soruyorum. Galatasaray'ı ancak kendileri ile birlikte mezara götüreceklere sesleniyorum. Şu fenerbahçe filelerinde; çamurla yağmurla, terle anıtlaşan beraberlik golünün yaratıcısı Metin'e çok iyi bakın. Onun şahsında şöyle bir geriyi yaşayın. Metin, 1930 yılından 1947'ye kadar şampiyonluk ve yaka rozetinden mahrum İstanbul'un Galatasaraylı kesimine, kırmızılı bandrayı tekrar çeken bir futbol cengaveridir. Galatasaray'ı etine, yüreğinin içine dikenler için soruyorum; bu fotoğrafın doruğundaki delikanlıyı çok iyi belleyin! orada üç kağıtçılık kaplaması geçirilmiş kaplaması yerine, gerçek Galatasaray'ı bulacaksınız.
Not: Bu maçta yaşanan olayları Ultraslan forumunda "daha bu yaşta terbiye vermek gerekir, iyi olmuş", "keşke birkaç tanesinin daha burnunu kırsalarmış", "16 yaş küçük bir yaş değil, gider yapıyorsa gereğine katlanır" gibi ifadelerle savunanları yukarıda tarifini sık sık yaptığım Galatasaray ve Galatasaraylılık ile ilgili görmediğim için farklı bir kefeye koyuyorum.Bunların türevlerini bazı Fenerbahçe forumlarını açarak da bulabilirsiniz.