|
Zeki Rıza Sporel
1898 yılında doğan Sporel, 1915-1916 sezonunda giymeye başladığı sarı-lacivert çubuklu formayı tam 18 yıl boyunca giymiş, oynadığı 332 maçta 470 gol atma başarısını göstermiştir. |
|
Fikret Arıcan
1927'de A Takıma yükselen ve Fenerbahçemiz'de 20 yıl boyunca çeşitli mevkilerde oynayan Arıcan, toplam 406 maçta görev aldı ve 231 gol attı. |
|
Cihat Arman
1939'da Fenerbahçe'ye transfer olan Cihat Arman, sarı lacivertli kulübümüzde 1951 yılına kadar 308 maçta oynadı. Gelmiş geçmiş Türk kaleciler arasında hep örnek gösterilen sembol bir isim olarak yer aldı. |
|
Fikret Kırcan
Fikret Arıcan ile Fenerbahçe takımında oynamaya başladığından dolayı isimlerinin ayırt edilebilmesi için Küçük Fikret olarak adlandırıldı. Fenerbahçe genç takımında yetişen Küçük Fikret 1935'te A takıma yükseldi. 1956'da futbolu bırakana kadar döneminde Fenerbahçe'de en uzun süre forma giyen (21 sene) futbolcu olarak tarihe geçti. |
|
Lefter Küçükandonyadis
1925'te İstanbul'da doğan Lefter, kulübümüzün ve Türk futbol tarihinin gördüğü en yetenekli oyunculardandır. 50 kez milli formayı giyen ilk oyuncu olduğu için Futbol Federasyonu Altın Madalyası aldı. Lefter, 1947'de transfer olduğu Fenerbahçemiz'de 615 maçta 423 gol attı. Kişiliğiyle de öne çıkmış bir insan olan Lefter'in halen üç büyük kulüp taraftarı tarafından da sevilen bir kişiliği vardır.
"Tribünler inledi binlerce kere
ver Leftere yaz deftere
bitti kalem, doldu defter
bu alemde kral Lefter" |
|
Can Bartu
Fenerbahçe Spor Kulübü tarihine, adı basketbol ve futbolla beraber yazılan Can Bartu, Türk milli takımı formasını hem basketbol hem de futbol dallarında giyen ilk ve tek sporcudur. Sarı-Lacivertli forma altında 326 maç oynamış, 162 gol atmıştır. Aynı gün içinde basketbolda Galatasaray'a karşı 28 sayı, futbolda da Göztepe'ye 2 gol atarak tarihe geçmiştir. |
Çubuklu kutsaldır, çubuklu efsanedir, çubuklu "hala sevilen abidelerdir", Can Bartu'dur, Lefter'dir, Fikretler'dir, Cihat'tır, Zeki Rıza'dır, çubuklu "hiçbir kulüpte olmayan dostluktur", çubuklu kiminin rüyası kiminin kabusudur. Kaptan işte bu çubukluyu temsil eder. Çubukluyu en iyi temsil edecek, çubukluya en yakışacak olan kaptan olmalıdır.
Bu herifte olan özellikler olmamalıdır yani çubuklunun kaptanında. Yukarıdaki gerçek kaptanlardan vefaat edenlerin kemikleri sızlamıştır eminim şu görüntüden sonra. Yüz yıllık kulübün kaptanlığını bu kadar ayağa düşürenlere, bize Bilica'yı kaptan görme acısını yaşatanlara yazıklar olsun !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder