Manisa maçı öncesi maçı bizim için zor hale getirebilecek pek çok faktör vardı. Takımın geçen hafta Trabzon karşısındaki arzusunu sergileyip sergileyemeyeceği, eksiklerin takımı olumsuz etkileme ihtimali ve Manisa'nın son haftalarda sergilediği başarılı performans bu zorlayıcı faktörlerden birkaçıydı. Bir de maç içinde hem de 35 dakika gibi çok da uzun olmayan bir süre kaldığında mağlup duruma düşmüş olmak işleri nispeten daha da zorlaştırdı. Ancak takımın yüksek mücadele gücü ve mağlup duruma düştükten sonra artan isteği ile maçı lehimize çevirmeyi başardık. Üstelik farkı artırmamızı sağlayabilecek pek çok pozisyona da girdik ve çoğumuzun maç öncesinde de içinde de korkulu rüyalar gördüğü Manisa gibi zorlu bir deplasmandan üç puanla dönmeyi başarıp ligdeki galibiyet serimizi dört maça çıkardık.
Her zaman olduğu gibi ayrıntılı genel maç analizi yapmaktansa notlarla devam edelim istiyorum:
-Mehmet Topuz: Uğruna verilen çabanın, harcanan paranın katkısını işte şimdi vermeye başladı. İlk yarının son haftalarında artmaya başlayan performansı son iki maçta adeta tavan yaptı. Gerçekten izlemesi büyük keyif veriyor. Mücadelesi, hırsı hep yüksek düzeydeydi; ama zekası ve tekniği ile birleşince tat vermeye başladı. Takımın yeni "ruh"u olma yolunda ilerliyor. "Ruh" demişken Tuncay'ımıza da Wolsburg forması altında başarılar dilemeyi ihmal etmeyelim...
-Alex de Souza: Kaptan, bu sene formanın hakkını fazlasıyla veriyor. Neredeyse ilk geldiği senelerde bile bu kadar hareketli olduğunu, bu denli mücadele ettiğini hatırlamıyorum açıkçası. Bu sene asistleri ve golleri kadar mücadelesi de üst düzey. Bu maçta da girdiğimiz her pozisyonda üst düzey katkısı vardı, rakibin kilidini yine kaptanın açtığını söyleyebiliriz. Üstelik az önce gelen açıklamaya göre kaptanla sözleşme de yenilenmiş. Demek ki iki sene daha "Koşmuyor, Küçük Maçların Büyük Oyuncusu, Mücadelesi Yok" sözlerini işitmeye, havaalanında "10 Alex eder" diye karşıladıkları adamları kovalayarak gönderenleri izlemeye devam edeceğiz. İki taraf için de hayırlı olsun kaptan.
-Aykut Kocaman: Aykut Hoca, geçen hafta olduğu gibi bu hafta da yerinde hamleleriyle maçın gelmesinde etkili oldu. Yenik duruma düştükten sonra Niang'ın soldan forvete geçmesi, öne geçmemizle zaten aksamakta olan sol kanada Gökay'ın alınması ve risk alan Manisa takımına karşı Dia'nın girmesi sonuna kadar doğru hamleler olmakla birlikte sadece nispeten geç olduğu söylenebilir. Kimi kesimlerde Fenerbahçe hocalığı için yeterli kapasitede olmadığı görüşü hakim olmasına ve bu görüşün kısmen doğru noktaları bulunmasına karşın bence Aykut Kocaman Fenerbahçe için büyük şans. Duruşu, karakteri, adamlığıyla oraya fazlasıyla yakışıyor. Bu camia çok stajyerlere katlandı, varsın Aykut Hocam da tecrübe kazansın burada. Alınan bir olumsuz sonuçta onun da yüreğinin benim gibi yandığını biliyorum ya o bana yeter !
-Taraftar: Geçen hafta Trabzon maçında üzerindeki ölü toprağını atan Fenerbahçe taraftarı, bugün de muazzam destek verdi. Pek çok grubun bugün pahalı bilet fiyatlarına rağmen İstanbul'dan bu deplasmana gittiğini biliyorum. Keyifli de bir tribün oldu. Hafta arasında da iki haftadır Samandıra'ya ziyaretler söz konusuydu. Takımla taraftarın bütünleşmesi adına beklediğimiz durumlardı zaten bunlar. Umarım bu güzel gidişat sezon sonuna kadar sürer.
-Olumsuzluklar elbette var, ama biz de skor yazarlığı yapıp şöyle üstün körü geçelim onların üzerinden. Niang'ın fizik düşüşü, Stoch'tan bir türlü faydalanamamamız, sol kanadın Santos önderliğindeki dağınık görüntüsü ve maalesef yedeğinin Caner olması, yine adam paylaşım hatasından yenen bir gol... İstesek daha da çoğaltırız ama dedim ya bugün skor yazarıyız, keyfimiz de yerinde, bunları es geçelim.
Bugünkü galibiyet Trabzon maçına anlam kazandırması kadar yarıştaki rakiplere "Fenerbahçe bu işi istiyor" mesajı vermek açısından da oldukça önemliydi. Üst üste galibiyetlerin takıma aşılayacağı özgüven de cabası. Şimdi önümüzde hemen takibimizdeki iki takıma karşı İstanbul'dan çıkmadan yapılacak iki maç var. Bu iki maçta "hata yapma lüksümüz yok" denecek kadar katı bir durum söz konusu olmasa da alınacak altı puan çok değerli olur. Bu maçlardan sonra fikstürümüzün nispeten kolaylaşacağı, rakiplerinkinin de nispeten zorlaşacağı düşünülürse güneşli günler yakın, ne diyelim: "Şimdi onlar düşünsün"
Bu arada canımız ciğerimiz Rıdvan Hocamız kalp krizi geçirmiş. Neyse ki korkulacak bir durum yokmuş ve genel sağlık durumu iyiymiş Rıdvan Hocamızın. Kendisinin bir an önce sağlığına kavuşmasını diliyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder