9 Şubat 2011 Çarşamba

Geleneksel Ağlama Dönemi Başladı !

Yine, yeni, yeniden geleneksel ağlama ve mağdur edebiyatı dönemi başladı. Hepinizin bildiği üzere bu dönem, her sene Fenerbahçe'nin şampiyonluk havasına girdiği zamanlara rastlar. Ancak genelde lig sonlarına doğru "Bizim paramız yok, onlar zenginlik içinde yüzüyor", "El değmemiş temiz bir lig istiyoruz", "Yüzde yüz yerli takım", "Kalecileri satın alıyorlar" gibi temelsiz, mantık dışı iftiralarla başlayan ve Fenerbahçe karşıtı kamuoyu oluşturan bu süreç bu sene biraz erkene alındı. Üstelik bu sene ağlakların sayısında da ciddi bir artış var. Bu ağlakların tek tek isimlerini ve söylemlerini anıp sinirlerimizi zıplatmaya gerek yok. Hepsi asılsız, içi boş iddialar zaten. 


Üç yıldız alınca her maçın kazanılacağına, stat yapınca(!) tüm sorunların hallolacağına, devreyi dokuz puan farkla bitirince şampiyon olunacağına inanan yöneticilerden de daha farklısını beklemiyorduk zaten. Elde etmeye çalıştığı başarılarını saha içinde kazanamayan kulüplerin, başarısızlıklarını saha dışında ört bas etmeye çalışmasına yukarıda da belirttiğim gibi alışkınız zaten.


Süper ligin ikinci yarısı ile müthiş bir ivme ile camia olarak birlik ve beraberlik içerisinde yürüdüğümüz şampiyonluk yolunda, bizleri yolumuzdan alı koymaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Kutsal ittifak içerisine girerek ağlamayı adet edinip, Fenerbahçe` nin başarısızlığı için her türlü etik değeri çiğneyen malum çevrelere karşı vereceğimiz en güzel cevap sezon sonunda kalkacak şampiyonluk kupası olacaktır.


1 yorum:

  1. Kupayı iki dakikalığına kaldırıp, indirmeyin tekrar he.

    YanıtlaSil