Kadıköyde sene sonunda küme düşme ihtimali yüksek bir takımdan 3 gol yedik bugün.Üstüne üstlük ligin ilk yarısının sonunda, ezeli rakiplerimiz Galatasaray ve Beşiktaş'ı geçmemize rağmen lider Trabzonspor'un 9 puan gerisinde 3.cüyüz.
Geçmiş senelerde benzeri bir durumla karşılaşsak spordan soğur, bilgisayar oyunlarında bile futbol oynamak istemezdim.Bu sene futboldaki başarısızlığımız değil ama yakalayamadığımız başarı yüzünden diğer branşlarda teselli arıyoruz demek çok büyük haksızlık olur.Çünkü artık bu iş teselli boyutunu geçeli çok oldu.Belki de bu formumuzun bir iki yıl devam etmesi durumunda yurt dışında Fenerbahçe'yi bilen insanlar arasında bir anket yapılsa, futbol takımını tanıyanların oranı diğer branşlarımızın altında kalacak.
Fenerbahçe Acıbadem voleybol takımımız bizi bugün dünyanın en büyük spor kulübü olma yolunda hiç olmadığımız kadar ileri götürdü.Set vermeden kazandıkları dünya şampiyonluğu benim gözümde Galatasaray engelli basketbol takımının kazandığı dünya şampiyonluğuyla birlikte Türkiye'nin en büyük sportif başarısıdır.
Amatör branşlarda aldığımız bu başarılar, lokomotif branşımız futbolda da er geç gelecek olan güzel günlerin habercisidir.Futbol takımı lokomotiftir her zaman taraftar için; en kıymetli, en çok mutlu eden, en çok acı verendir ama voleybol da basketbol da artık büyük bir tutkudur bizim için.
Bu tutkumuzu canlı tutan, Fenerbahçe tarihine takımlar düzeyinde ilk DÜNYA ŞAMPİYONLUĞUnu kazandıran sarı meleklere sonsuz teşekkürler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder