Kızdık...
Öfkelendik...
Bağırdık, çağırdık...
Küfredenlerimiz de olmuştur elbet...
Ama inancımızı yitirmedik...
"Kocaman" umutlarımızı hep muhafaza ettik...
Yarın erkenden kalkmalı...
Hoş, çoğumuz uyuyamayacağız zaten...
Çubukluyu üstünüze geçirdiğiniz gibi fırlamalı sokaklara...
Kıskanan gözlere inat gururla dolaşmalı sokaklarda...
İnletmeli sokakları "Fenerbahçe" diye gırtlakları patlatırcasına...
Yanmalı meşaleler "Bu dünyayı yakarız" sözlerini gerçeklercesine...
Çünkü bugün
Alex'in insanüstü performansı,
Gökhan'ın "Gönül"leri fetheden arzusu,
Emre'nin bitmek bilmeyen isteği,
Bekir'in çalışkanlığı,
Gökay'ın mütevazi futbolu,
Cesur Yürek Lugano'nın hırsı,
Mehmet'in durmaksızın mücadesi,
Yobo'nun en zor anlardaki soğukkanlılığı,
Niang'ın kritik golleri,
Dia'nın sağdan soldan yardırışları,
Stoch'un o içtenlik dolu çabası,
Volkan'ın en kritik pozisyonlarda kurtardıkları,
Santos'un Antep maçında beni hüngür hüngür ağlatan o golü,
Semih'in şikayet etmeksizin formanın hakkını fazlasıyla vermesi,
Guiza'nın Buca maçında ağladığı ağlattığı golü,
Mert'in Trabzon deplasmanın kurtardığı penaltı
ve
"Kocaman Umutlarımızın Sahibi"
ile
gelecek zaferi kutlama günü...
Çünkü bugün çok özlediğimiz şampiyonluğun günü...
Bugün Fenerbahçeli'nin Bayram Günü !
Ya yine olmazsa mı?
Alex'in, Gökhan'ın, Emre'nin ve diğerlerinin yaptıklarını küçültür mü?
Bu takımın azmi, hırsı inkar edilir mi?
Emekleri hiçe sayılır mı?
En kötü 2006 ile 2010'un yanına 2011'i de koyarız.
Biz zaten sevinmek için sevmedik ki...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder