11 Mayıs 2012 Cuma

Yarın Fenerbahçeli'nin Bayram Günü


Çamur attılar...
Hadsizce suçladılar...
Linç kampanyaları başlattılar...
Biat ettikleri otoriteyi arkalarına aldılar...

Kızdık...
Öfkelendik...
İsyan ettik haksızlığa...
Kahrolduk adaletsizliğe...
Ama inancımızı yitirmedik...
"Kocaman" umutlarımızı hep muhafaza ettik...

Yarın erkenden kalkmalı...
Hoş, çoğumuz uyuyamayacağız zaten...
Çubukluyu üstünüze geçirdiğiniz gibi fırlamalı sokaklara...
Kıskanan gözlere inat gururla dolaşmalı sokaklarda...
İnletmeli sokakları "Fenerbahçe" diye gırtlakları patlatırcasına...
Yanmalı meşaleler "Bu dünyayı yakarız" sözlerini gerçeklercesine...

Çünkü yarın
Volkan'ın parçalanan dizine inat kahramanca savaşması,
Bekir'in mütevazi oyunu,
Yobo'nun en zor anlardaki soğukkanlılığı,
Bienvenu'nün o içtenlik dolu çabası,
Stoch'un birbirinden güzel golleri,
Gökhan'ın "Gönül"leri fetheden arzusu,
Emre'nin bitmek bilmeyen isteği,
Ziegler'in istikrarı ve çalışkanlığı,
Mehmet'in durmaksızın mücadelesi,
Cristian'ın enfes futbolu,
Sow'un kritik golleri,
Alex'in bir kez daha insanüstü performansı
ile;
Caner, Gökay, Özer, Mert, Selçuk, Dia, Serdar, Semih
ile
"Kocaman Umutlarımızın Sahibi"
ile
gelecek zaferi kutlama;
ama aynı zamanda
Cesur Yürek Lugano'nın hırsına,
Niang'ın hırsına, çabasına, mücadelesine,
Santos'un Antep maçında hüngür hüngür ağlatan golüne
Guiza'nın Buca'da akıttığı tertemiz gözyaşlarına 
tertemiz kupamıza da
sahip çıkma günü...

Yarın şampiyonluk ve hesap günü...
Yarın Fenerbahçeli'nin Bayram Günü !

Ya olmazsa mı?
Bizim ne olduğumuzu, kim olduğumuzu değiştirir mi?
Alex'in, Gökhan'ın ve diğerlerinin yaptıklarını küçültür mü?
Tribünde 55binin, dışarda milyonların kalbi aynı sevgiyle atmaya devam etmeyecek mi sanki?
Bu takımın bu seneki kurtuluş savaşı inkar edilir mi?
Emekleri hiçe sayılır mı?
En kötü 2006 ile 2010'un yanına 2012'yi de koyarız.
Ama ne farkeder?
Bu sevda, bu aşk biter mi?